İslam’ın Özellikleri
(Bu konuşma özellikle cemaatin kalabalık olduğu bayram günlerinde yapılabilir.)
► İslamiyet son ilahi dindir
“Allah katında gerçek din İslam’dır” (İnned dine ındellahil İslam)
“Kim İslam’dan başka bir ararsa; o din ondan kabul edilmeyecektir. Ve o ahirette de ebedi hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Ve men yebtegı gayral İslami dine felen yukbele minh…)
► İslamiyet evrensel bir dindir
İslam bütün insanlığa hitap eder. İslam belli bir ırk ve topluluğun, belli bri zamanın dini değildir. Peygamberimiz (AS) dini sadece Araplara tebliğ etmemiş daha sağlığında komşu devlet başkanlarına İslam’a davet mektupları gönderilmiştir.
De ki: ‘Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah’ın elçisiyim.”
“Seni başka değil, ancak bütün insanları içine alan bir elçilikle, rahmetimizin müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
“Bitin alemlere bir haberci olsun diye kuluna Kur’an’ı indiren Allah ne yücedir.”
► İslamiyet fıtrî bir dindir, insanın yaratılışına uygundur
Dinin bütün emir ve yasakları insanın fıtratına uygundur. Emir ve yasaklarda insanın faydasına olan bir çok husus vardır. Namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetlerde bizlerin faydası için bir çok husus vardır. Aynı şekilde yasaklarda insanın zararına olan bir çok husus vardır.
► İslamiyet ilme, bilgiye çok önem verir
“Kulları içinde Allah’tan ancak ilim sahipleri korkar.” (İnnemâ yahşallâhe min ıbâdihil ulemâ)
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olu mu?”
► İslamiyet kolaylık dinidir
Allah dini insanlara eziyet olsun diye göndermemiştir. Aksine onları hem bu dünyada hem de ahirette mutlu kılmak için göndermiştir.
“Dinde zorlama yoktur.”
“Allah size kolaylık diler, güçlük dilemez.”
“Allah hiçbir kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz.”
Peyg. (SAV): “ Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin.”
- Abdest alırken su bulunmazsa teyemmüm yapılabiliyor.
- Yolcular 4 rekatlı farzları 2 rekat olarak kılabiliyor.
- Namazı ayakta kılamayanlar, oturarak ima ile kılabiliyor.
- Hastalar ve yolcular Ramazan oruçlarını sonra tutabiliyorlar.
► İslamiyet sınıf farklılıkların ortadan kaldırıyor
“Allah katında en üstününüz ondan en çok korkanınızdır.” (İnne ekrameküm ındallahi etkâküm)
“Bütün insanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir.”
► İslamiyet ruhbanlığı yasaklar
İslamiyet’te din adamı yoktur. Yani din sadece dini anlatanın uyması gereken kurallar sistemi değildir. Kısaca herkes dininin adamıdır.
► İslamiyet dünya ve ahiret dengesini kurmuştur
Bilindiği gibi dünya hayatı geçici, ahiret hayatı ise devamlıdır. Buna rağmen dinimiz dünya hayatını ihmal etmemiştir.
Bu konudaki ölçümüz şudur: “Hiç ölmeyecek gibi dünya için çalışırken, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmaktır.”
“Dünyadan nasibini unutma”
“Bize dünyada da ahirette de güzellik ver”
Sahabe her ikisini de dengede tutmasını başarmıştır.
► İslamiyet barış dindir
İslam’ın kelime manası ‘barış’ içinde olmak demektir. Müslümanlar tarih boyunca barışın tesisi için uğraşmıştır.
İnsanlara İslam’ı anlatırken bile ölçülü davranılmasını ister.
“İnsanları Rabbinin yoluna hikmetle (doğruyu göstererek) güzel öğütle çağır. Ve onlarla en güzel şekilde mücadele et (tartış).”
► İslamiyet güzel ahlak dinidir
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim”
“Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için Allah’ın Resulü’nde güzel örnek vardır.”
► İslamiyet iyiliği emreder, kötülüğü de yasaklar
“Sizin içinizden, iyiliğe çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir ümmet bulunsun.”
“Sizden biriniz bir kötülük gördüğü vakit onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle, buna da gücü yetmezse kalbiyle o kötülükten nefret duysun”
► İslamiyet temizliği emreder
Temizlik ibadetin ön şartıdır. Temizlik olmadan ibadet olmaz. Abdest, gusül… Bunlar başlı başına bir temizlik.
“Allah size bir güçlük dilemez. Fakat sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Ta ki şükredesiniz.”
“Şüphesiz ki Allah tevbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever.”
(Bu şekilde genel ifadelerden sonra daha hayatın içinden konuşmak için aşağıdaki şekilde devam edilebilir.)
İnsanların şaşırtan davranışları
Ünlü bilge Eflatun’a sormuşlar: İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir? O da tek tek sıralamış:
* Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler...
* Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler...
* Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar...
* Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...
Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.
Dualar Niçin Kabul Olmaz?
İbrahim bin Edhem Hazretleri bir gün Basra çarşısında gezerken halk başına toplandı ve Cenab-ı Hakk’ın “Bana dua edin kabul edeyim” mealindeki ayetini sordular ve: “Biz Allah’a dua ediyoruz. Fakat kabul olunmuyor. Acaba neden?” diye yakındılar. Dedi ki: Kalbinizi 10 şey öldürmüştür:
♥ Allah’ı tanırsınız, ama hakkını eda etmezsiniz.
♥ Allah’ın kitabını okursunuz, ama onunla amel etmezsiniz.
♥ İblis’in düşmanlığını iddia edersiniz, ama ona tabi olursunuz.
♥ Resulullahın sevgisini iddia edersiniz, ama onun izini ve sünnetini terk edersiniz.
♥ Cennetin sevgisini iddia edersiniz, ama onun için amel etmezsiniz.
♥ Cehennem korkusunu iddia edersiniz, ama günahlardan çekinmezsiniz.
♥ Ölümün hak olduğunu iddia edersiniz, ama onun için hazırlanmazsınız.
♥ Başkalarının ayıpları ile meşgul olursunuz, amma kendi ayıplarınızı terk etmezsiniz.
♥ Allah’ın verdiği rızkı yersiniz, ama Allah’a şükür etmezsiniz
♥ Ölülerinizi gömersiniz, ama onlardan ibret almazsınız. (Serhendi)
Lokman Hekim der ki:
Ulemânın yanında dilini koru!
Evliyanın yanında gönlünü koru!
Namazdayken kalbini koru!
Yemekteyken mideni koru!
Başkasının evinde gözünü koru!
Halkın arasında dinini koru!
İki şeyi unutma:
Allah’ı ve ölümü!
İki şeyi unut:
Başkasında yaptığın iyiliği,
Başkasının sana yaptığı kötülüğü!
Sabuncu Adam
Bir zamanlar sabun yaparak ve satarak hayatını kazanan bir adam vardı. Dine pek de inanmazdı. Bu sabuncu, bir gün konuşmakta olduğu bir hocaya:
- Sizin anlattığınız dinin dünyaya bir faydası olsaydı, insanlara bir iyilik getirseydi, aradan geçen bunca zamana rağmen hâlâ kötülük ve kötü insanlar kalır mıydı?” der.
Hoca efendi adamın yüzüne şöyle bir baktıktan sonra:
- Senin yaptığın sabunlar da bir işe yaramıyor anlaşılan.
Zira bir işe yarasaydı, ortalıkta hâlâ kir ve pislik kalır mıydı? der.
Sabuncu itiraz eder:
- Adamlar sabun kullanmıyorlarsa benim suçum ne?”
Hoca efendi hemen taşı gediğine koyuverir:
- Peki insanlar dinin getirdiklerine uymuyorlarsa dinin suçu ne? Eğer dinin kuralları uygulanırsa ve her alanda dine uygun yaşanırsa tüm dünyaya iyilik ve düzen gelmez mi?
Başa dön
|